The Last of Us Part I
The Last of Us Part I, sadece kült bir oyunun yeniden yapımı değil, oyun endüstrisinde yeni bir standart belirleyen bir şaheserin yeniden yorumlanmasıdır. Post-apokaliptik Amerika, pandemiyle yıkılmış bir ülke, her günün hayatta kalma mücadelesi olduğu acımasız bir dünya ve Joel ile Ellie’nin kayıplara ve ihanetlere rağmen yollarına devam etmekte anlam buldukları dokunaklı hikâyesi.
Yenilenmiş grafikleri, yeniden işlenen animasyonları, elden geçirilmiş düşman ve müttefik yapay zekâsı, genişletilmiş ve geliştirilmiş erişilebilirlik özellikleriyle bu sürüm, video oyunları dünyasının en duygusal ve en gerilim dolu hikâyelerinden birini yeniden yaşamak isteyen herkese kapı açıyor. Bu tehlikeli dünyaya adım atmaya hazır mısınız?
Zafer mi Yoksa Gereksiz Bir Remaster mı?

The Last of Us Part I, Naughty Dog tarafından 2022’de PlayStation 5, 2023’te ise Windows için yayımlanan 2013 tarihli kült oyunun tam teşekküllü bir yeniden yapımıdır. Remake, orijinal hikâyeyi modern teknolojilerle buluşturdu. Geliştiriciler grafikleri, animasyonları, ışıklandırmayı ve yapay zekâyı tamamen yenileyerek dünyayı daha gerçekçi ve daha sürükleyici hâle getirdi.
Oyun olayları, kordiseps mantarının neden olduğu pandemiyle yok olmuş post-apokaliptik bir dünyada geçiyor. Zamanın %90’ında bir kuryeyi kontrol ediyorsunuz — ona yıkılmış Amerika boyunca bir “yükü” teslim etme görevi verilir. Yolculuğu, hayatta kalma, güven ve umut için verilen duygusal bir mücadeleye dönüşür.
Remake’in başlıca özellikleri:
- Tamamen yenilenmiş oyun motoru – grafikler The Last of Us Part II seviyesine çıkarıldı; geliştirilmiş dokular, ışıklandırma ve modeller.
- Gerçekçi animasyon – motion capture teknolojisi sayesinde karakterlerin görünümü, hareketleri ve mimikleri daha da gerçekçi hâle geldi ve sahnelerin dramatizmi güçlendi.
- Gelişmiş yapay zekâ – düşmanlar daha akıllıca hareket ederken, müttefikler artık orijinaldeki gibi anlamsız davranmıyor.
- Genişletilmiş erişilebilirlik ayarları – sesli ipuçlarından ekran okuyucuya, detaylı kontrol ayarlarından navigasyon yardımlarına kadar çok geniş bir seçenek yelpazesi sunuluyor.
- DualSense uyarlaması – PS5’te dokunsal geri bildirim ve uyarlanabilir tetikler aktif şekilde kullanılıyor.
- Gerçekçi fizik ve dinamik aydınlatma – çevredeki nesneler fiziksel olarak doğru tepki veriyor: camlar kırılıyor, yüzeyler mermi izleri alıyor, hava efektleri atmosferi değiştiriyor.
Windows sürümü çıkışta teknik sorunlar yaşadı; çökme problemleri ve kötü optimizasyon nedeniyle Steam’de “çoğunlukla olumsuz” değerlendirmeler aldı. Naughty Dog hataları kabul etti ve düzeltmeler yayımladı.
Genel olarak, The Last of Us Part I kaliteli fakat devrimsel olmayan bir remake. Eleştirmenler onu teknik bir başyapıt olarak övdü; ancak bazı oyuncular oyunun orijinalini geliştirmekten ziyade daha çok kâr amacıyla çıkarıldığını düşünüyor.
Kaybettiğimiz Dünya: The Last of Us Part I’in Hikâyesi Üzerine

Kaosa sürüklenmiş Amerika. Mutasyona uğramış kordiseps mantarının yol açtığı küresel pandemi medeniyeti yok etti; milyonlarca insan düşüncesiz ve saldırgan yaratıklara dönüştü. Hayatta kalanlar, korunan karantina bölgelerinin duvarları arasında saklanarak, harabeler arasında dolaşarak veya acımasız gruplara katılarak—kanunların yerini çoktan vahşiliğin aldığı gruplara—her gün mücadele veriyor.
Bu ortamda Joel ile tanışıyoruz — daha iyisi için umut etmeyecek kadar çok şey kaybetmiş bir adam. O bir kahraman değil, bir kurtarıcı değil. Sadece hayatta kalmak için gerekeni yapan biri.
Ona bir görev verildiğinde — 14 yaşındaki Ellie’yi karantina bölgesinin dışındaki bilinmeyen bir yere götürmek — bu sıradan bir iş gibi görünür, bir tür kaçakçılık, hepsi bu. Ancak kısa sürede kızın diğerleri gibi olmadığı anlaşılır. O, tüm insanlığın kaderini değiştirebilecek bir sırra giden anahtardır.
Yolculukları, yıkılmış şehirlerden, terk edilmiş otoyollardan ve ölümcül ormanlardan geçer. Karşılarına sadece enfekte olanlar değil, çoğu zaman daha da tehlikeli olan insanlar çıkar. Joel ve Ellie, korkuyu, güvensizliği ve acıyı aşarak birbirlerine güvenmek zorunda kalırlar.
The Last of Us Part I, dünyanın sonu hakkında değil; dünyanın enkazında yaşamaya zorlanan insanlar hakkında bir hikâye. Bu, kayıpların, umudun ve gerçekten sevdiğimiz kişiler için ne kadar ileri gidebileceğimizin öyküsü.
Oynanış ve Mekanikler
The Last of Us Part I, sadece bir oyun değil; her adımın son adımınız olabileceği acımasız bir dünyaya tam anlamıyla bir dalış. Burada düşüncesizce aksiyona yer yok — her mermi altın değerinde ve açık çatışmalar çoğunlukla ölümle sonuçlanır. Bu dünyada hayatta kalan, uyum sağlayabilen, ortamı analiz edebilen ve elindeki her kaynağı kullanabilen kişidir.
Taktiksel Oynanış
Temel oynanış, gizlilik, dinamik çatışmalar ve sert yakın dövüşlerin birleşimi üzerine kurulu. Gölgelerde saklanabilir, düşmanlara sessizce yaklaşabilir ve onları eldeki basit araçlarla etkisiz hâle getirebilirsiniz. Gizlenmek işe yaramadığında ise hızlı ve acımasız bir çatışmaya girmeniz gerekir.
Silahlar güçlü ve etkili hissettirir: her atış tüm çevre tarafından duyulur ve dikkat çeker. Mermiler az olduğu için her saldırıyı dikkatle planlamak gerekir — ani baskınlardan oyalama taktiklerine kadar farklı stratejiler geliştirilir.
Crafting Sistemi ve Kaynaklar
The Last of Us Part I’de hayatta kalmak, eldeki malzemeleri doğru kullanmadan mümkün değildir. Terk edilmiş binaları ve sokakları araştırırken sağlık paketleri, patlayıcılar, geliştirilmiş silahlar ve hatta ilkel tuzaklar yapmak için gereken malzemeleri bulursunuz. Ancak kaynaklar sınırlıdır ve seçim yapmanız gerekir: sağlık kiti mi, yoksa molotof kokteyli mi? Silahı onarmak mı, yoksa gizli saldırılar için bıçak mı yapmak?
Yapay Zekâ ve Dünyayla Etkileşim
Remake’te düşmanların ve müttefiklerin yapay zekâsı belirgin şekilde geliştirilmiş. Düşmanlar daha organize hareket ediyor; koordinasyon sağlıyor, oyuncuyu kuşatmaya çalışıyor ve oyun tarzınıza uyum sağlıyor. Ellie gibi yoldaşlar daha doğal davranıyor, çevreye tepki veriyor ve çatışmalarda yardımcı oluyor.
Oyun dünyası sadece bir arka plan değil, oynanışın bir parçası. Terk edilmiş evler ve ayakta kalan uygarlık kalıntıları, notlar, diyaloglar ve çevresel detaylarla kendi hikâyelerini anlatıyor. Her mekân, boşluğun ve kaybın atmosferiyle dolu; sessizliğin içinden sadece adımlar, rüzgâr ve uzaktan gelen enfekte homurtuları duyuluyor.
Duygusal Yoğunluk
Ama The Last of Us Part I sadece hayatta kalma ve çatışmalardan ibaret değil. Bu oyun, hissettirmeyi amaçlıyor. Size sadece silah değil, her karara duygusal bir ağırlık veriyor; her mermi, her kurtarılan veya kaybedilen insan üzerine düşündürüyor.
Bu dünyada her adım tehlikeli, fakat daha ürkütücü olan—gerçek canavarların her zaman gölgelerde saklanmıyor olması.
The Last of Us Part I’de Erişilebilirlik
Erişilebilirlik hâlâ oyun endüstrisinin merkezinde yer almıyor olsa da, The Last of Us Part I bu algıyı tamamen kırarak benzersiz bir kapsayıcılık düzeyi sunuyor. Naughty Dog, endüstrinin en gelişmiş erişilebilirlik seçeneklerinden birini ekleyerek büyük bir adım attı. Bu oyun, oyuncunun fiziksel yeteneklerinden bağımsız olarak herkes için oluşturuldu.
- Görme bozukluğu yaşayanlar için ayarlar
Seride ilk kez, tamamen seslendirilmiş menü navigasyonu ve arayüz, cut-scene’lerde betimlemeli anlatım, mekânda yön bulmaya yardımcı özel ses sinyalleri bulunuyor. Yüksek kontrast modu, düşmanları, müttefikleri ve nesneleri farklı renklerle belirginleştiriyor.
Ayrıca, hedeflere otomatik kamera yönlendirme ve DualSense üzerinden dokunsal yönlendirme sunuluyor.
- İşitme bozukluğu yaşayanlar için ayarlar
Ayarlar arasında boyut, renk ve arka planı değiştirilebilen gelişmiş altyazılar bulunuyor. Adımların, seslerin, konuşmaların veya silah seslerinin hangi yönden geldiğini gösteren görsel uyarılar da mevcut.
- Kontrol desteği
Sınırlı hareket kabiliyeti olan oyuncular için geniş kontrol kişiselleştirme seçenekleri bulunuyor—alternatif kontrol cihazlarını destekleyen düzenlemeler dâhil. Otomatik kaynak toplama, kolaylaştırılmış nişan alma, basitleştirilmiş hareket gibi seçenekler de mevcut.
Başlıca yeniliklerden biri, baş hareketleriyle kontrol desteği ve oyunun hızını değiştirebilme özelliği. Bu, hızlı olaylara tepki vermekte zorlanan oyuncular için oyunu daha erişilebilir kılıyor.
- Oynanış ayarlarının esnekliği
Geliştiriciler, düşman davranışları, kaynak miktarı veya hasar etkisi gibi birçok zorluk parametresini ayrı ayrı ayarlama imkânı sundu. Böylece herkes kendi ritmine uygun bir deneyim yaşayabilir.
- Kapsayıcı bir oyun deneyimi
Bu yenilikler sayesinde The Last of Us Part I, en erişilebilir AAA oyunlarından biri hâline geldi. Naughty Dog yalnızca oyunu uyarlamakla kalmadı — herkesin içine girebileceği bir dünya yarattı. Bu, sadece stüdyo için değil, tüm endüstri için önemli bir örnek.
Genel İzlenim: Herkes İçin Erişilebilir Bir Dünya
The Last of Us Part I, sadece bir remake değil; teknolojinin duyguları daha derinleştirdiği, erişilebilirliğin ise benzersiz bir seviyeye taşındığı yeniden yaratılmış bir hikâye. Bu dünya daha gerçekçi, daha karanlık, daha insani hissediliyor. Her terk edilmiş köşe, kaybolmuş hayatların nefesini taşıyor; her çatışma, bir zafer değil, hayatta kalma mücadelesi.
Güncellenmiş grafikler, geliştirilmiş yapay zekâ ve inanılmaz detay seviyesi oyunu her zamankinden daha canlı kılıyor. Ancak en önemlisi — artık herkes için erişilebilir. Tam seslendirilmiş arayüz, görsel ses göstergeleri, esnek kontrol seçenekleri ve benzersiz erişilebilirlik özellikleri sayesinde bu dünyayı görmek ya da duymak zorunda değilsiniz; yine de hissedebilirsiniz.
Burada sadece oynamıyorsunuz — yaşıyorsunuz, korkuyorsunuz, umut ediyorsunuz. The Last of Us Part I, artık herkesin deneyimleyebileceği bir hikâye. Ve bu dünyaya adım atmaya hazırsanız — sizi kesinlikle etkileyecektir.